19 Mayıs 2022 Perşembe

The Persistence of Memory (Belleğin Azmi)

 Sanatçı: Salvador Dalí

Sürrealizm akımının en meşhur eserlerinden olan Belleğin Azmi, İspanyol ressam Dalí tarafından yapıldı. Popüler kültürde sıkça atıfta bulunulan bu tablo kimi zaman Belleğin Azmi kimi zaman Eriyen Saatler olarak geçer.

Bakar bakmaz gizli anlamlarla dolu olduğu kolayca anlaşılan Belleğin Azmi tablosunda ortadaki figürün Dali’nin self portresi olduğu düşünülüyor. Garip şekilli figürün üstünde erimiş gibi duran bir saatin benzerlerini ölü ağacın dalında ve ağacın altındaki dikdörtgenimsi yerde de görüyoruz. Karınca ve sinekler, ölmüş de çürüyen bir canlıymış gibi saatlerin etrafına akın ediyor. Dakik ve metalik nesneler olan saatleri organik ve yok olabilir şekilde sunan Dali, bir çeşit çelişki oluşturuyor. Bu saatler uzay ve zamanın somut sembolü. Tablodaki gibi ‘erimeleri’, insanlığın durağan evrensel düzen algısının nasıl çöktüğünü ifade ediyor.



Christina’s World (Christina’nın Dünyası)

Sanatçı: Andrew Wyeth

Christina’nın Dünyası, doğumundan 70 sene sonra dahi sanat severleri büyülemeye devam ediyor. Tabloda yerde oturur gibi duran ve yüzünü göremediğimiz kadın, sanatçı Andrew Wyeth’in komşusu ve ilham perisi olan Anna Christina Olson.

Olson’ın sanatçının ilham perisi olduğunu söylememizin sebebi, Wyeth’in üç diğer tablosunda daha kadını görmemiz. Olson gençken kaslarını etkileyen bir hastalığa yakalanmış. Bu yüzden yürüme yetisini kaybetmiş. Tekerlekli sandalye kullanmayı da reddeden kadın, tıpkı tabloda görüldüğü gibi sürünerek hareket ediyormuş.

Girl with a Pearl Earring (İnci Küpeli Kız)

Sanatçı: Johannes Vermeer


Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosu oldukça popüler ve sıkça karşımıza çıkan tablolardan biri. Tablodaki genç kadının kim olduğuna dair net bir bilgimiz yok. Sanatçının kızı ya da sevgilisi olduğu öne sürülüyor ama kesin olarak bilinmiyor.

Aslında tabloda önemli olan kişinin kim olduğu da değil. Karanlık ve bulanık bir arka plana sahip olan tabloda ilk bakışta dikkati çeken şey modelin bakışları, ifadesi, yüz hatları. Modelin yüzünü yumuşak şekilde tasvir eden Vermeer’in figür oluşturmak için çizgilerden ziyade ışıktan faydalandığını görüyoruz. Aynı şekilde genç kadının dudaklarında ve küpesinde gördüğümüz yansımalar, farklı yüzeylerde ışığın etkilerini göstermek için yapılmış. Dolayısıyla İnci Küpeli Kız, resmedilen kişinin kimliği değil sanatçının yetkinliğini göstermesi açısından önem taşıyor.

The Scream (Çığlık)

Sanatçı: Edvard Munch


Yaygın bilinen adıyla Çığlık tablosu, modern yaşamın yarattığı aşırı baskıya en ilkel tepkimiz olarak yorumlanır. Norveçli ressam Edvard Munch, tablonun hikayesini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bir akşam yolda yürüyordum. Bir yanımda şehir öteki yanımda fiyortlar vardı. Yorgun ve halsiz hissediyordum. Durdum ve fiyortlara doğru baktım. Güneş batarken bulutların rengi kan kırmızısına dönüyordu. O an doğanın içinden bir çığlık hissettim. Sanki o çığlığı gerçekten duymuştum. Bu resmi çizdim, bulutları da gerçek kan gibi çizdim.”

Bandaged Ear (Bandajlı Kulak ile Otoportre)

Sanatçı: Vincent van Gogh

Vincent van Gogh’un kendi sol kulağını kestiğini duymuşsunuzdur. Bu tabloda da ressamın kendi stüdyosunda otoportresini betimliyor. Ancak dikkat ederseniz tabloda van Gogh’un sol kulağının değil sağ kulağının sarılı olduğunu göreceksiniz. Bu, sanatçının çizim yaparken baktığı aynadaki yansımasının tersine dönmesiyle alakalı.

The Storm on the Sea of Galilee (Celile Denizi'nde Fırtına)

Sanatçı: Rembrandt van Rijn 

Celile Denizi’nde Fırtına tablosu birçok açıdan ilginç bir tablo. Rembrandt’ın deniz manzarası resmettiği tek tablosu olma özelliğine sahip olan bu tablo, 1990 yılında sırra kadem bastı. Çünkü ABD’de sergilendiği Isabella Stewart Gardner Müzesi’nden çalındı. Rembrandt’ın meşhur tablosuyla birlikte 12 tane daha eser çalınmıştı. Olay, ABD tarihindeki en büyük sanat eseri hırsızlığı olarak kaydedildi.

Bu meşhur tablo, İncil’de geçen, Hz. İsa’nın Celile Denizi’nde yaşanan bir fırtınayı dindirme hikayesini kitapta anlatıldığı gibi betimliyor.







Ophelia

Sanatçı:Sir John Everett Millais

Britanyalı ressam Sir John Everett Millais tarafından yapılan bu tablo, William Shakespeare’in Hamlet oyunundaki Ophelia karakterini Danimarka’daki bir nehirde boğulmadan önce şarkı söylerken tasvir ediyor.

Bu tablo, doğayı olduğu gibi aktarabilme konusundaki başarısı; güzelliği ve Salvador Dali, Peter Blake, John William Waterhouse gibi birçok ressamı etkilemesi açılarından önemli.

The Persistence of Memory (Belleğin Azmi)

  Sanatçı: Salvador Dalí Sürrealizm   akımının en meşhur eserlerinden olan   Belleğin Azmi , İspanyol ressam Dalí tarafından yapıldı. Popüle...